Hoşgeldiniz, Giriş Yapın

NEDEN ÇOCUK BAYRAMI ?

23 Nisan 1920 büyük önder Atatürk’ün deyimiyle: “Türk millî tarihinin başlangıcı ve yeni bir dönüm noktasıdır. Bütün bir düşmanlık dünyasına karşı ayağa kalkan Türk halkının, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni meydana getirmek hususunda gösterdiği fevkaladeliğin ifadesidir.”

Çocuk denildiğinde zihnimizde meraklılık, yaratıcılık, yeniliklere açık olma, bağımsızlık gibi nitelikler çağrışım yapmaktadır. Çocuklar, böyle gelmiş böyle gider düşüncesine bağlı kalmaksızın düşünebilme yeteneğine sahiptirler. Yaşamlarının ilk beş yılı boyunca bağımsız bir insan olmak için mücadele veren çocuklar, çoğu zaman bir yetişkini kıskandıracak ölçüde hayal gücü, sorgulama ve yaratıcılık kapasitesine sahiptirler. Bu nitelikler göz önünde bulundurulduğunda çocukluk, biyolojik olarak yaşamın bir döneminde yaşanıp yitirilen bir dönem olmanın ötesinde bir anlama da sahiptir. Biyolojik çocukluk kadar ruhun çocukluğu da önemlidir. Ruhun çocukluğu özgürlük ve bağımsızlık ister. Bu sebeple çocukluk bir karakter biçimi olup, yeniliğin, dönüşümün yılmadan ardından koşabilme her dem taze kalabilme, olgunluğu çocuk ruhuyla yoğurabilme anlamlarına da gelir. İşte Ulu Önder Atatürk’ün Cumhuriyete kazandırmaya çalıştığı ruh, Cumhuriyet ruhu böyle heyecanlı, meraklı, araştırıcı, yaratıcı bir çocuk ruhudur. Cumhuriyet ruhu; bilim, sanat ve düşünce alanında özgün ve yaratıcı ürünler ortaya koyan, yaşama kendi açısından bakabilme cesareti taşıyan olgun bir çocuk ruhudur. Bu sebeple Ulu Önderin 23 Nisan’ı çocuklara armağan etmesi, Türkiye Cumhuriyetini gençlere emanet etmesi, onlara olan derin şefkatinin yanı sıra, onlara duyduğu güvenin de bir göstergesi olması açısından dikkate değerdir. Zira 23 Nisan’ın Milli Egemenlik Bayramının yanı sıra Çocuk Bayramı olarak da kutlanması çok anlamlıdır. Bu suretle milli egemenlik kavramı ile milletin yarınlarını, geleceğini yansıtan çocuk kavramı arasındaki ilişki de vurgulanmış olmaktadır. Geleceğimizi kime emanet edeceğini isabetle tayin eden Atatürk, çocukları ve gençleri önemsemiş ve onlara ilgi göstermiştir. Bu sebeple Atatürk’ün ulusal egemenliği çocuk bayramıyla birleştirmesi ve milli egemenlik kavramıyla milletin geleceğini temsil eden çocuk kavramını birbirine bağlaması O’nun dehasının bir göstergesidir.

 

Cumhuriyet; sürekli bir devinim, yenilenme, atılım, araştırma demektir. Cumhuriyetin özünde adeta bir çocuk ruhu vardır. Bu sebeple, onun içinde taşıdığı dinamik, taze ve yaratıcı çocuk ruhunu yitirmeden, o ruha uygun bir biçimde yorumlanması; düşüncede, bilimde, sanatta, olgun çocuk ruhu ile yaratıcı ürünler ortaya konulması, her zaman taze ve keşfedici olma özelliğinin korunması hepimizce gerekir.

23 Nisan 1924'te bayram olarak kutlanmasına karar verilen 23 Nisan gününün bu tarihten 5 yıl sonra 23 Nisan 1929’da Atatürk tarafından çocuklara armağan edilerek Ulusal Egemenliğin yanı sıra Çocuk Bayramı olarak kutlanmaya başlaması son derece anlamlıdır.

103 yıl önce milletimizle birlikte yola çıkan, bu milletin evlatlarına bu ülkeyi ve Türkiye Büyük Millet Meclisini emanet eden Mustafa Kemal Atatürk’ü, O’nun silah arkadaşlarını, şehitlerimizi ve gazilerimizi şükran ve minnetle anıyorz. Onlardan aldığımız güç ve ilhamla özgürlük ve demokrasi bayrağının sonsuza dek dalgalanacağına inanıyoruz.

Yazımızı büyük önder Atatürk’ün şu sözleriyle noktalamak istiyoruz: “Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır. O da Milli Egemenliktir. Ulusal egemenlik, ulusun namusudur, onurudur, şerefidir.”

 

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun…



Hits: 419

Güncel Haberler